everything was beautiful, and nothing hurt.
"ben ne zamandır tiroid ilacı stoklayan birine dönüştüm?" sorusunu kendime sorarken yakaladım kendimi az önce. bir ara olmuş demek ki, ben de o esnada yılları kaçırmışım. zaten böyle oluyor, insanın hayatında bir yıl veya bir yaş geliyor; artık ne oluyorsa o esnada kapı mı çalıyor yoksa haddinden fazla uzun bir öğle uykusuna mı yatıyor, aa bir bakıyor bıraktığı yerden çok uzaklaşmış zaman algısı. benim için o mihenk taşı sanırım 2005. neden? çünkü üniversite mezuniyetimin yılı. bu da bir tuhaf: üniversite mezuniyeti. oysa ben hala her hafta (resmi izinler dışında) o okula gidiyorum. ama artık roller değişmiş. oysa sahiden değişmiş mi? bazen içimden, lisans yıllarımda yaptığımız gibi dersi boşverip taksim'e arkadaşlarımla tabu oynamaya ve sonra viktor levi'de sarhoş olana kadar ucuz şarap içmek geliyor. minik bir sorun var: eski beyoğlu viktor levi artık yok ve arkadaşlarımın da bugünlerdeki gündemi çocuklarının servis ve ders kitabı ücretleri. sonra peki diyorum, yük